Yıldırımdan Korunma

 

Yıldırımın Etkileri ve Yıldırım Tehlikesine Karşı Korunma Yolları


       Yeryüzündeki doğal afetlerin çok büyük bir bölümü meteorolojik tehlikelerden kaynaklanmaktadır. Meteorolojik ve atmosferik olaylar ve özellikleri insana yararlı olma sınırını aştığı andan itibaren afete dönüşme niteliği kazanmaktadırlar. Sel, çığ, şiddetli fırtına, sıcak hava dalgaları, kuraklık, yoğun sis, yıldırım düşmesinin yol açtığı tehlikeler vb. olguları, meteorolojik ve hidrolojik karakterli doğal afetlere örnek olarak sayabiliriz. Bu olayların bir bölümü aslında doğanın normal yaşam süreci içerisinde, onun yapısından kaynaklanan doğal sonuçlardır. Afete dönüşmesi, insana ve çevreye zarar vermesi ise çoğunlukla insan aktivitelerinin sonucu ve önlem alınmamasından kaynaklanmaktadır. Örneğin deprem değil, dayanıksız-niteliksiz binalar öldürür sözü, konuya dikkat çekmek için bilim insanlarınca dile getirilen özlü bir sözdür. Tüm teknolojik ve bilimsel gelişmelere rağmen, bugün geldiğimiz noktada adı geçen olgular, bireysel, toplumsal veya çevresel düzeyde hayatımızı derinden etkileyen sonuçlar doğurmaktadırlar.  
  
       Meteorolojik ve hidrolojik karakterli doğal afetleri, deprem gibi diğer doğal afetlerden ayıran en önemli özellik, meteorolojik afetlerin önceden tahmin edilerek erken uyarıların yapılabilmesidir. Bu özellikten yararlanan gelişmiş ülkeler, afet yönetim programlarının bir parçası olan meteorolojik tahmin ve erken uyarıyı, planlama ve eğitim yöntemi ile can kayıplarını azaltmada ve ekonomik kayıpları önlemede kullanmakta ve başarı da sağlamaktadırlar.
      Her doğa olayı gibi yıldırım düşmesi olayı da, önlem alınmadığı takdirde, insan için yaşamsal tehlikelere ve çevresel hasarlara yol açabilmektedir. Ülkemizde ve bölgemizde, içinde yer aldığımız mevsim boyunca, gök gürültülü ve sağanak yağışlarla ile beraber yıldırım düşmeleri de sıkça görülmektedir.
       Yıldırım, bugün bile hâlâ doğanın en heyecan verici ve en şaşırtıcı olaylarından birini oluşturmaktadır. Yıldırım düşmesi, insanlık tarihinin ve mitolojinin de ilgi alanına girmiştir. Yunan mitolojisinin en güçlü krallarından Zeus’un düşmanlarını yıldırımı ile cezalandırdığı rivayet edilir.
       Bu konuda ilgi uyandırmak amacıyla; kamuoyumuzu, çalışanlarımızı ve gençlerimizi yıldırımdan korunma konusunda bilinçlendirmeyi, yeni kurbanlar vermemek ve çevresel zararları önlemek adına bir görev sayıyoruz.     

 

Yıldırım Nedir?


       Yıldırım atmosferde meydana gelen, canlılar ve yapılar için tehlikeli durumlara neden olan doğadaki en güçlü elektriksel boşalma olayıdır. Yıldırım oluşumu, bulutun elektriksel yüklenmesi, boşalma süreci ve ana boşalma aşamalarından oluşur. Yıldırım, sağanak yağış ve gök gürültüsünün bir arada yaşandığı oraj olayları (gök gürültülü fırtınalar) sonucunda meydana gelir.
       İnsan hayatını ve yeryüzündeki bütün yapıları yıldırımın zararlı etkilerine karşı korumak amacıyla yıldırımdan korunma sistemleri (paratoner ya da yıldırımsavar) kullanılmaktadır.
       Yıldırım insanları daha çok açık alanlarda bir etkinlikte bulunurken yakalar. Dünyaya dakikada 1800 yıldırımın düştüğü tahmin edilmektedir. Bir yıl içinde bir insanın yıldırım tarafından çarpılma olasılığı ise 1/600.000’dir. Bu olasılığı daha da düşürmek için yıldırımdan korunma kurallarını öğrenmeli ve uygulamalıyız.
 

       Yıldırıma İlişkin Bazı Bilgiler:

  • Sağanak yağış ve gök gürültüsünün birlikte yaşandığı ortamlarda yıldırım tehlikesi de bulunmaktadır.
  • Yıldırım sıklıkla şiddetli yağış alanının dışında da çarpabilir ve 20 km çapında bir alanı etkileyebilir.
  • Gök gürlemesi ile şimşek arasındaki süre aralığı 10 saniyeden az ise yaşanan gök olayı çok yakınımızda demektir. 
  • Yıldırım, kurbanlarında kalıcı bozukluklar bırakabilir. Kurbanların küçük bir yüzdesi yaşamlarını yitirirken, hayatta kalanların çoğu da yaşam boyu ciddi acılar ve sinirsel bozukluklara maruz kalabilir.    

       Yıldırımdan Nasıl Korunabiliriz:


       “Fırtınanın yaklaştığını, gökyüzünün karardığını, şimşek çaktığını veya rüzgârın şiddetlendiğini görebilir, sıklıkla gök gürültüsü duyabilirsiniz. Bu koşullarda yıldırım tehlikesine yakınsınız demektir. Bu anlarda dışarıda güvenli yer yoktur.  Öncelikle kapalı bir mekâna sığınarak kendinizi emniyete almalısınız.”

… ÖNCESİNDE
  • Bina, otomobil gibi kapalı bir sığınak mevcut değilse yüksek yerlerden, tek kalmış ağaçlardan mutlaka uzak durun.
  • Açık arazide saçınız dikleşmeye başlıyorsa, deriniz sızlıyorsa ve çatırdama gibi ses duyuyorsanız, DİKKAT! Yıldırım tehlikesi çok yakındır.
  • Yıldırım tehlikesi oluştuğunda, eğer sığınacak kapalı bir yer yoksa, arazinin en alçak noktasında hemen yere çökün, ayaklarınızı birleştirip (ancak, topukların birbirine temas etmemesi gerekir), ayak parmaklarınızın üzerinde durun ve başınızı dizlerinizin üzerine alıp, baş ve ensenizi ellerinizle kavrayın.
  • Eğer yüksek ve düz bir yerdeyseniz başınızı mümkün olduğu kadar alçakta tutun. Voltaj farkı yaratmamak için ayaklarınızı birleştirin ve yerle olan temasınızı mümkün olduğu kadar azaltın. Ellerinizi toprağa koymayın. Asla, ama asla, boylu boyunca yatmayın. Çünkü yıldırımın taşıdığı elektrik yükü yere temas ettiği andan itibaren bulunduğu bölgeye yayılır. Yere yatarsanız, yıldırıma büyük hedef olursunuz.
                           
 Şekil-1

                                                               
...SIRASINDA
       Gök gürültülü ve şimşekli bir fırtınada, bulunduğunuz yere göre aşağıdaki kurallara uymalısınız:
 
       Açık arazide:
  • Sığınabileceğiniz bina veya üstü kapalı bir araç arayın.
  • Eğer sığınabileceğiniz hiçbir yer yoksa bulunduğunuz yerdeki en yüksek cisimden uzak durun, mümkün olduğunca küçük bir hedef oluşturun. Yine ayak parmaklarınız üzerinde, Çök-Kapan-Korun hareketini uygulayın. (Şekil-1)     
  • Üzerinizdeki metalleri çıkartın (kemer, ayakkabı, saç tokası; metal düğme takı v.s.).
  • Sığınabileceğiniz hiçbir bina veya otomobil yoksa mağaralar, vadiler, kuru hendek ve arklar en güvenli yerlerdir. Ancak ani sel sularına dikkat etmelisiniz.
  • Ormanlarda eşit yükseklikteki alçak ağaç kümeleri arasındaki boşluklara ya da en kısa ağacın altına da sığınabilirsiniz.
  • Asla tek başına duran bir ağacın altına girmeyin. Ancak, tek ağacın yüksekliğinin iki katı kadar uzaklıkta bir yerde Çök-Kapan-Korun hareketini yapabilirsiniz. (Şekil-1)
  • Kamp araç ve gereçleri, balık oltası, kazma ve kürek gibi metal cisimleri elinize almayın.
  • Şemsiye açmayın.
  • Dağ tepe dorukları ve açık alanlardan, tel örgülerden, elektrik hatlarından, metal çamaşır iplerine dokunmaktan; bisiklet, motosiklet, traktör gibi üstü açık araçlara binmekten; çim biçme makinesi kullanmaktan, direk, kule ve minare gibi elektrik ileten sivri yüksek nesnelerin yanında durmaktan kaçının.
  • Yağışlı havalarda yüzmeyin. Sudaysanız hemen karaya çıkın. Yüzeyde tekne, kayık gibi araçlardaysanız, derhal karaya çıkın. Sulak alan, nehir, göl gibi sulardan uzak durun.
  • Eğer grup halindeyseniz ayrılın. Bu yöntem çok sayıda kişinin çarpılmasını önler ve kurtulanların diğerlerine yardım etmesini sağlar.          
       
       Bina içinde:
  • Sağlam bir bina içindeyseniz güvendesiniz demektir. Ancak pencerelere yaklaşmayın, duvarlara dokunmayın. Açık pencere ve kapıları kapatın; yıldırım sizi açık pencereden girerek de çarpabilir.
  • Kapatılamayan kapı ve pencerelerden, soba, ocak ve şöminelerden, iletkenliği olan metal borular, radyatör, lavabo ve küvet; fişi prize takılı elektrikli ev aletlerinden ve kablolu telefonlardan uzak durun.
  • Bahçe ve balkonunuzdaki hafif ve taşınabilir metal eşyaları ulaşabiliyorsanız ve güvendeyseniz içeriye alın.
  • Metal su tesisatından uzak durun. Bu anlarda elle bulaşık yıkamayın, banyo yapmayın.
  • Balkondaki ya da terastaki çamaşırları toplamaya kalkmayın. Sabırlı olun, durulayıp tekrar asarsınız.
  • Fırtına anında kablolu telefonla konuşmayın, kablolu televizyon, telefon ve elektronik cihazların fişlerini çekin.
  • İnsan vücuduna en yakın olan fön ve saç kurutma makinesi, tıraş makinesi gibi elektrikli eşyaları kesinlikle kullanmayın, bakım ve tamir yapmayın.
       Otomobil içinde:
  • Araçtaysanız, içinde kalın. Üstü açık araçlar hariç tüm taşıtlar güvenlidir. Camları kapatın ve metal hiçbir şeye dokunmayın.  
  • Gök gürültülü fırtına geçinceye kadar aracınızı güvenli bir yere çekerek bekleyin. Araç üzerine ağaç devrilmesine, sel sularına ve olası bir trafik kazasına neden olmamaya dikkat edin.
  • Fırtına sonrasında, yolunuzun yüzeyi sudan dolayı görülemiyorsa asla suya girmeyin. Aracınızın sürüklenme tehlikesi varsa terk edip; çevreden yardım isteyin.
  • Çevre güvenli ise ve araçtan inmeniz gerekiyorsa, yere sadece ayaklarınız temas etsin. Metal hiçbir şeye dokunmayın.
  ...SONRASINDA 
  • Yıldırım mağdurları elektrik yükü taşımazlar, dokunmak emniyetlidir, elektrik geçer diye korkmayınız.
  • Sizi ve yaralı kişiyi ikinci kez yıldırım çarpmaması için yaralıyı öncelikle güvenli bir yere taşıyınız. 
  • Derhal 1-1-2’yi (Ambulans-Cankurtaran) arayarak tıbbi yardım isteyiniz.
  • Biliyorsanız ve eğitimiz varsa ilk yardım uygulayınız. Bilmiyorsanız yaralıya dokunmayınız, emniyetini sağlayıp, tıbbi yardım bekleyiniz.   
  • Yıldırım çarpması deride yanıklara, sinir sistemini zedelemeye, kemiklerin kırılmasına, duyma ve görme kaybına, kalbin durmasına neden olabilir. En kısa sürede tıbbi yardım istemek ve/veya ilk yardımda bulunmak çok önemlidir. 
  • Unutmayınız: Siz de bir gün kurtarılmaya muhtaç olabilirsiniz. İlk yardım dilemek için siz de “İlk Yardım Eğitimi” alınız.
  • Unutmayınız: Yıldırımdan ve diğer afetlerden korunmanın yolu bilgiden geçer. Güvenli bir yaşam için “Temel Afet Bilinci Eğitimi” alınız.
  • Güvenli yaşam için alacağımız küçük önlemler ve afet bilgisi, büyük üzüntüleri önleyecektir.
 
Kaynaklar ve ilgili adresler:
  1. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Yayınları,
  2. Kızılay Genel Başkanlığı “Kızılay İle Güvenli Yaşamı Öğreniyorum” Kılavuz Kitabı,
  3. AFAD Başkanlığı Afete Hazır Türkiye Eğitim Projesi (www.afad.gov.tr)