Önsöz

        

                       GÜVEN İÇİNDE YAŞAMAK...

 
      Güvenli yaşam nedir: Her türlü tehlikenin getireceği zararlardan korunarak yaşamaya çalışmaktır, kısaca… Yaşadığımız, çalıştığımız, eğlendiğimiz, sosyalleştiğimiz çevrelerde daima güvende olmak isteriz. Güvenli evlerde, binalarda, mahallelerde oturmak; güvenli araçlara binmek, güvenli yollarda yürümek, güvenli seyahat etmek isteriz. Güvenli ürünleri tüketmek istemek, en tabii insan hakkımızdır. Ancak güvenli yaşam tek başına oluşan bir kavram değildir. Güvenli yaşam bir tercihtir ve talep etmeyi, emek vermeyi gerektirir. Kısacası, güvenli yaşam her şeyden önce kendi istencimize, bilgimize ve davranışlarımıza bağlıdır.  

    Güvenli bir yaşam için çevremizdeki tehlikeleri tanımalı ve o tehlikeler karşısında uygun davranışlar geliştirmeliyiz. Ülkemizde doğa kaynaklı afetler başta olmak üzere, insan ve teknoloji kaynaklı birçok tehlike türü ile karşılaşıyoruz. Örneğin, deprem ülke olarak ortak bir tehlikedir ve depreme karşı devletin aldığı önlemlerin yanında bireysel önlemler de çok değerlidir.

    Bilgiliysek can kaybı yaşamayız. Heyelanda toprak altında kalmaktan, sele kurban olmaktan, yıldırıma-elektriğe çarpılarak veya depremde ezilerek ölmekten, yangında dumandan boğularak ya da alevlerin içinde kül olmaktan kurtulmak mümkün olduğu halde yaşamı kaybetmek, çoğunlukla hazırlıksızlık, bilgisizlik ve tedbirsizlikten ölümlerdir. Felâketlerden korunmanın birinci koşulu, bilinçli yaşamaktır.   

       Bizler de, insanları afetler ve acil durumlar karşısında yapılabilecekler konusunda bilgilendirmek, güvenli bir yaşam kültürü oluşturabilmek amacıyla, ülkemiz ve bölgemiz gerçeğinden hareketle, yakın tarihlerde yaşanmış afet ve acil durumları göz önüne alarak, bu olguların tehlikelerinden korunmak amacıyla bireysel anlamda yapılabilecekler konusunda bilgileri paylaşıma açtık. Unutulmamalıdır ki, güvenli yaşam konusunda son söz bireyin doğru tutum, tercih ve davranışlarına bağlıdır.